T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
YOZGAT / AKDAĞMADENİ - Namık Kemal İlkokulu

DEDE KORKUT HİKAYELERİ YAZMA YARIŞMASI İLÇE 1.si OKULUMUZDAN

Bakanlığımız himayesinde yapılan "Dilimizin Zenginlikleri Projesi" kapsamında ocak ayında yapılan Dede Korkut Hikayelerinden Hareketle Bir hikaye Yazma Yarışmasında okulumuzu temsil eden 4/A Sınıfından Musab Umeyr BABAARSLAN'ın yazdığı "Dört Dostun Devlerle Mücadelesi" adlı eseri İlde İlçemizi temsil etmek üzere İLÇE BİRİNCİSİ olmuştur.Öğrencimizi ve öğretmenimizi tebrik ederiz...

 

Okulumuz bünyesinde yapılan DEDE KORKUTHİKAYELERİNDEN HAREKETLE YENİ BİR HİKAYE YAZMA YARIŞMASI" yapılmış olup,45 eser incelenmiş ve komisyon tarafından ilk 3 e giren eserler tespit edilmiştir.

Yarışmaya katılan tüm öğrencilerimize teşekkür ederiz.

 

1.ESER 4/A MUSAB UMEYR BABAARSLAN

2.ESER 3/A AYŞE BAŞOL

3.ESER 4/A SAFİYE ÖMÜR OKUR

 

 

1.Olan eser aşağıdadır...

DÖRT DOSTUN DEVLERLE MÜCADELESİ

         Güzel obaların birinde Taykıran adında bir çocuk varmış.Bu çocuğun bu hayatta bir arkadaşları bir de babası varmış.Annesini çok küçük yaştayken kaybetmiş.Taykıran babasını ve arkadaşlarını çok severmiş.Taykıran’ın babasının ismi Demirkır imiş.Bu dönemlerde isimler yapılan bir başarı ve ya başlarından geçen bir olaydan sonra verilirmiş.Taykıran adını bir savaşta atın toynağını kırdığı için almış.Babası Demirkır ismini demirci olduğu ve çekiç kullanmadan kırıp bükebildiği için bu ada sahipmiş.Taykıran’ üç tane arkadaşı varmış.Bunların isimleri Aslan Korkmaz , Şifacı ve İzci imiş.Aslan Korkmaz aslanlar ile arkadaş olduğu için , Şifacı obanın beyini yani Demirkır’ı iyileştirecek bir ilaç hazırladığı için, İzci ise ortadan kaybolan esirlerin izini bulduğu için bu adı almış.

Soğuk ve karlı bir kış günü bu dört yakın arkadaş kızak kaymaya karar vermişler.

Uzunca bir yol yürümüşler sonunda kızak kayacakları tepenin oraya gelmişler.Ancak bir şeyden haberleri yokmuş.O tepenin altında bir mağara ve orada yıllardır uyuyan 2 dev varmış.Bu devler uyumadan önce obalara çok sıkıntı verirlermiş.Onların hayvanlarını çalarlarmış.Oba sakinlerinin yıllarca biriktirdikleri mahsulleri alıp giderlermiş.Oba sakinleri daha fazla dayanamamış ve alacakları mahsullerin arasına uyku otu araştırmışlar.Bundan haberi olmayan devler alıp mağaralarına çekilmişler ancak yedikleri şeylerin içerisindeki uyku otu yüzünden yıllar sürecek derin bir uykuya dalmışlar.Çocuklar her şeyden habersiz kızakla kayan çocuklar çok fazla ses çıkarıyorlarmış.Bir anda üstlerinde bulundukları tepe sallanmaya başlamış ve büyük bir toz dumanı ortaya çıkmış.Ardından iki tane dev belirmiş.Şifacı devlerdeki olan şeyi görünce gözleri fal taşına dönmüş.Bunun nedeni devlerden birisinin 6 gözü diğerinin ise 3 gözü varmış.Devlerden 6 gözlü olan bağırmaya başlamış:

-Bu sesler de ne, ne oluyor?…

Çocukları ve kızağı görünce daha çok bağırmaya başlamış.Öyle çok bağırıyormuş ki sesi bağırmaktan çok kükremeye benziyormuş.Devam etmiş:

     -Demek sizdiniz küçük yaramazlar.Siz bizi uyutan obanın çocuklarısınız.Yolun sonu veletler intikamımız acı olacak demiş.

Çocuklar ceplerinde her zaman bulundurdukları çakılarla,taşlar ve sopalarla karşı koymaya çalışmışlar ancak daha  fazla dayanamamışlar.                                                                                        

Ormanda çocukları arayan Demirkır sesler duymuş ve oraya doğru atını sürmüş.Devlerin uyanmış olduğunu ve çocukların yanlarında olduğunu görmüş.Hiç bir şeyi düşünmeden atıyla beraber oraya gitmiş,kılıcını kınından çıkarmış ve savaşmaya başlamış ancak devler o kadar güçlüymüş ki kazanamamış.Konuşmaya başlamış:

      -Demek uyandınız ve hemen savaşmaya başladınız öylemi? Ve karşınızda sadece küçük çocuklar var.Demek bu kadar düştünüz.

 Bunları duyan devler daha çok sinirlenmiş ve bağırmaya başlamış.

      -Demirkır demek sende geldin.Söylediklerine dikkat et yoksa canından olmak istemezsin demiş ve gülmüş.

 Oradan geçmekte olan ve obaya giden bir yolcu kafilesi az kişi olduklarını düşünerek obaya doğru yol almışlar.Aradan zaman geçtikten sonra bütün oba halkının gelmekte olduğunu görmüşler.Taykıran ve arkadaşları zaferle birbirlerine bakmışlar.Oba halkı devlerin üzerine doğru koşmuşlar ve savaşmaya başlamışlar.Uzun süren savaşın ardından kazanan oba halkı olmuş.Devleri esir olarak almışlar.Taykıran ve arkadaşları mutlu bir şekilde obaya dönmüşler. Çocuklar buradan anlamışlar ki ‘Birlikten kuvvet doğar’

  Aradan birkaç gün geçmiş devler hala obada tutsaklarmış.Taykıran arkadaşlarıyla beraber devlerin yanına gitmişler.Devler:

       -Ne o yoksa bizimle dalga geçmeye mi geldiniz?

 İzci konuşmaya başlamış:

       -Biz kimseyle dalga geçmeyiz.    

-Biz  sadece arkadaş  olmak , konuşmak için geldik demiş.

Devler bu durumu kabul etmişler çünkü çok sıkılıyorlarmış.Çocuklarla konuşmaya başlamışlar.Çocuklar her gün geliyorlarmış çok yakın arkadaş olmuşlar.Bir süre sonra obadaki insanlar da alışmaya başlamış.Gelip konuşup gidiyorlarmış.Çocuklar bir gün bu olanları Demirkır’a haber vermeye gitmişler.Demirkır önce sinirlense de oba halkını dinledikten sonra devlerle anlaşma yapma kararı almış.Anlaşmaya göre devler serbest kaldıklarında obalara saldırmayacaklar,aç kaldıklarında oba halkından

 

 

 

isteyecekler veya  avlanacaklarmış.Böylece iki tarafta da sıkıntı yaşanmayacakmış.Devler kabul etmişler.Böylece barış sağlanmış olmuş.

Ve mutlulukları sonsuza dek sürmüş…

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 17.01.2024 - Güncelleme: 17.01.2024 15:31 - Görüntülenme: 93
  Beğen | 2  kişi beğendi